Hani hep erkekler mi kadınlar mı diye bitmeyen bir mevzu vardır. Yok, efendim kim daha akıllı? Yok, efendim kim daha dayanıklı? Vay efendim kim daha üstün? Gibi sonucu belli belirsiz, bitmeyen bir tartışma yürür gider. Ben Aslı, öyle sıradan bir bayan olarak bu konuda bende biraz edebiyat parçalıyayım istedim. Müsaade olursa, olmazsa yazımı okumasınınız olur biter. Erkeklere sorulursa genel olarak her şeyin suçlusuyuz biz. Onları bir türlü anlamıyoruz. Bakıyorlar herkesin kartal escort ki of ne güzel, ne bakımlı, ne ilgili, ne kadar şefkatli… Bir de elindekine bakıyor, adam çok pişman. Hani benim sevdiğim kadın nerde ilgili, sevgili, merhametli, bakımlı kadın nerde? Ben onun için sabahtan akşama kadar çalışıyorum. Eve geliyorum. Bir karış surat. Sebep? O öyle dedi bu böyle dedi. Bitmiyor derdi, sorunu… Hepsini boş verdim, hele yatak odası… Hele gece hayatı. Ay elleme! Ay dokunma! Ay acıdı. Vay başım ağrıyor. Sanki robot. Ne oldu yahu? Ne zaman oldu? Nasıl oldu? Oldu mu, oldu. Oldu mu yani? Olmadı ki! Ben de diyor adam kendi kendine şu dünyaya bir kere daha mı geleceğim? Haklı mı sizce? Pekâlâ ya siz beyler siz, ne kadar aynı kaldınız? Siz ne kadar ilgilendiniz? Siz ne kadar sahip çıktınız? Siz ne kadar kendinize baktınız? Evde durmak sandığınız gibi sadece akşama kadar ayak ayaküstünde oturmak mıydı? Hani o temiz gömlekler, ütülü pantolonlar, güzel yemekler, çok istediğiniz çocuklar bütün bu işler kolay mıydı? Ya geçim; geçim derdi çorba nasıl kaynatılıyordu? Hangi malzemeyle? O kadar cevap verilebilir ki, bitmek bilmez. En zoru ne biliyor musunuz? Ailem ailem diye tutturmanız. Onların yanında kadını yalnız bırakmanız. O süslü boyalı kadınlara layık gördüğünüz güzel sözleri elinizin altında, size muhtaç olana çok görmeniz. Belki ilgiyi siz kestiniz. Kendinize bakmayı siz de bıraktınız. Hep suçladınız. Yargıladınız. Saçı uzun aklı kısa dediniz. Annenize bir şey söyleyemediniz ama ona el kaldırdınız. O sizin için evi için çırpınırken siz annem diye tutturdunuz. Yüzün niye asık diye sormadınız. Sadece asık diye geçip gittiniz. Her zaman ki hali buydu değil mi? Hayatın karşısında onu yalnız bıraktınız. Çocuk ağladığı zaman sustur dediniz. İkinci, üçüncü derken hiç onu fark etmediniz. Hiç onu takdir ettiniz mi? Laf olsun diye değil gerçekten sevdiğinizi söylediniz mi? Onu kaybetmeden değerini fark edebildiniz mi? Siz onu anlayabildiniz mi? Evet kadınlar artık doyumsuz oldu. Ne verdiyseniz yetmedi. Hep daha çok daha fazla istedi. Hep sizi kıyasladı. Falanın evi şöyle filanın evi böyle, bakın siz de kıyaslanmaktan hoşlanmıyorsunuz. Takdir edilmemekten hiç hazzetmiyorsunuz. Yaptıklarınızın fark edilmemesinden nefret ediyorsunuz. Öyleyse formül gayet basit. Siz de fark edin. Takdir edin. Gerçekten sevin.